İzleyiciler

25 Nisan 2018 Çarşamba

KEŞFETMEYE DEVAM !

Merhaba sevgili okurlar,

İlk yazıda belirttiğim gibi şimdi sürprizi açıklama zamanı. 

Uçağımız 00.00'da kalkacaktı. Biz evden saat 21.00 sıraları çıktık. Havalanına varmamız bir saat sürdü. Hayatımda ilk kez uçağa Bodrum'dan İstanbul'a dönerken binmiştim ve bu yüzden havaalanı hakkında çok bilgi sahibi de değildim. Zaten ailecek uçağa binmeyeli de epey olmuştu ve bu sebeplerden dolayı 15 dakika öncesinden 23.45'te kapıda olmamız gerektiğini gece yarısında yani uçak çoktan bulutların arasında süzülürken öğrendik.


Neyse ki sabah 9 uçağına bilet bulabilmiştik. Bir daha uçağı kaçırma riskini göze almamak adına havalanında sabahlamaya karar verdik. 

Havalanında sabahlamak... Uyuyamıyorsunuz çünkü her yer ışıklı ve sürekli insanlar hareket halinde. Haberlerde bazen uçuş seferleri iptal olduğunda koltuklara uzanmış insanları görürdüm. Şimdi ben onların durumuna düşmüştüm. Atatürk Havalimanı 7/24 canlı atmosferiyle durmadan birilerini ağırlıyordu. Hafiftende olsa bir kültür turu yapmış oldum sayılırım. Dünyanın dört bir yanından gelenler havalanı koridorlarında mekik dokuyorlardı. 

Siz siz olun, mecbur durumda kalmadıkça havaalanında sabahlamayın.

Saat 8 sıraları uçağın kapısına gittik. Neyse ki bu sefer yetişebilmiştik. Huzurlu bir şekilde yerlerimizi aldık. 

Havaalanındaki kabustan sonra uçakta giderken bu kampüste tanışacağım insanları, gezeceğim yerleri, edineceğim yeni deneyimleri aklımda canlandırıyordum. Ailemenden uzakta kalmaya alışabilecek miydim ? Uyum sağlayabilecek miydim ? Yeni arkadaşlarım kim ? Derslerde çok zorlanacak mıydım ? ve daha bir çok soru... 

Kıbhas'dan 3 kişilik yer ayırttık. Kıbhas Güzelyurt'a vardığında yol kenarlarında 'ODTÜ KKK' tabelaları belirmeye başlamıştı ki bu da beni hafiften heyecanlandırmıştı. En sonunda ODTÜ Çemberi'nin oradan sağa döndük. Otobüs tepeye doğru çıktıça bir sürü ülkenin bayrakları sokak lambalarının çevresine asılmıştı. 

NOT : Okula gelmeden önce mutlaka Oryantasyon Liderinizi öğrenin ki eğer sorularınız varsa onlar size en doğru bilgiyi sağlamaya çalışacaktır, onlarla Facebook üzerinden iletişime geçebilirsiniz ve eğer havalaında okulun sizi karşılamasını istiyorsanız okulun internet sayfasını kontrol etmeyi ihmal etmeyin. 

Annem ve anneannem beni yurda yerleştirdikten sonra Girne'deki kalacakları yere geri döndüler. 2. Yurt önünde onlara veda ederken artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını anladım. Onlar kilometrelerce ötede olacaklardı ve çoğu zaman ekranlardan birbirimize bakarak özlemimizi dindirmeye çalışacaktık. Kuş yuvadan uçmuştu artık. 

Tanışmaların cirit attığı alışma evresi de böylece başlamış oldu.  Eşyalarımı dolabıma yerleştirdikten sonra oda arkadaşlarımla tanıştım. Daha sonra da karşı odadakilerle. O gün Oryantasyon lideri okulu tanıtıyordu, o gruptakilerle de tanıştım. Hazırlıktan muafiyet sınavında tanıştığım Barış'ında odasına gittim ve onun oda arkadaşlarıyla da tanıştım. Whatsapp grubundakilerle de arada sırada karşılaşıyordum. Ayrıca mezun olduğum liseden gelen diğer 4 kişi ile de görüşüyordum. 

Bazı sebeplerden dolayı odamı değiştirdim ve yeni odaya geçtiğimde yeni oda arkadaşlarımla tanıştım. 

Okulun yakınındaki Kalkanlı köyüne ilk kez Artölye'de düzenlenen Tanışma Partisi için gitmiştim. Kalkanlı öğrencilere yönelik mekanları içinde barındıran şehrimsi bir köy. 




 Oryantasyon günleri boyunca Girne'ye, Lefkoşa'ya ve Gazimağusa'ya geziler düzenliyordu. Girne ve Lefkoşa için bilet kalmamıştı. Biz de Gazimağusa için bilet aldık. St. Barnabas Kilisesi, Salamis Harabeleri, Othello Kalesi, Lala Mustafa Paşa Camii, Namık Kemal'in sürgünde kaldığı yer...







2 Ekim'in gelmesi için gün sayıyordum çünkü biraz bunalıma girmiş gibiydim. Ders seçimlerini ve onaylarını yaptıktan sonra o gün geldi ve PSYC 101 dersine gittim. Çoğu kişi hazırlıktan birbiriyle zaten arkadaştı. Çevremdekiler bana ''Biraz daha yırtık, girişken, atılgan ol.'' diye öğütler verirdi hep. Ben de onların sözüne uydum ve ders çıkışında iki kişinin yanına gidip ''Selam ben Ediz.'' diyerekten tanıştım. Aynı zamanda Whatsapp grubunda da birkaç kişiyle plaj voleybolu oynamaya gidiyordum. Gün geçtikçe buraya alışmaya başladığımı hissediyordum. 

Okula yeni başlayanlar için konulan GPC 100 adlı dersin bir etkinliği olarak kulüplerin standları kurulmuştu. O an ya da önceden karar verdiğim birkaç kulübe adımı yazdırdım. Bunlar : Fotoğrafçılık, Psikoloji, Güzel sanatlar, Fenerbahçe, Voleybol, Toplum Gönüllüleri idi. O gün çok renkli bir gündü.  

Lisedeyken bir türlü hem kendimden hem de derslerden dolayı vakit ayıramadığım 'Fitness' a dahil olma zamanıydı. Spor salonuna gittim, randevu aldım ve o gün 4 kişi ile daha tanıştım. Spora 1. dönem devamlı gittim fakat 2. dönem maalesef bıraktım ama şu günlerde tekrardan spor salonuna gidiyorum. 

Gün geçtikçe birbirinden değerli kişilerle tanıştım. Bu süreçte yanımda olan herkese minnettarım. Ailemle sık sık görüşmeye devam ediyorum, ben onların varlıklarını yanımda bildikçe mesafelerin önemi kalmıyor. 

Gel zaman git zaman dersler ağırlaşmaya başladı. Psikolojiye dair yeni bilgiler öğrenmek hayata olan bakış açımı değiştiriyordu. Aldığım derslerin bir kısmı gerçekten çok ilginçti. Özellikle Antropoloji dersinin bende ayrı bir değeri var. Neden peki ? Haftaya bu gibi konulardan söz edeceğim. 

Okumaya vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. 
Görüşmek üzere...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder