İzleyiciler

17 Mayıs 2018 Perşembe

GÜNLÜK HAYATTA GÖZLEMLEYEBİLECEĞİNİZ 4 PSİKOLOJİK YANILGI

Merhaba sevgili okurlar,

Günlük yaşamınızda da kolaylıkla gözlemleyebileceğiniz 4 psikolojik yanılgı ile karşınızdayım.

Bunları size anlattıktan sonra belki içinizden ''Gerçekten de düşününce aslında öyle.'' demenize yol açabilir nitelikte.

Yükleme Teorisi

İnsanlar tarafından olayın nedenlerinin nasıl açıklandığı ile ilgilidir. Temelde insanlar olayları iki farklı şekilde yorumlarlar.

 A) Eğer olayın sebebini içten gelen bir şeyle dile getirilirse o zaman bu davranış içselleştirmeyle alakalıdır. Mesela sınavdan yüksek not aldıktan sonra genelde ''Çok çalıştım, çok zeki olduğum için bu notu ben aldım.'' vurgusu yapılır.

B) Eğer olayın sebebini dıştan gelen bir etkenle ortaya koyarsanız, bu davranışın sebebini dışsallaştırmış olursunuz. ''Sınavdan düşük aldım çünkü hoca zor sormuş.'' ya da ''Raporumu teslim edemedim çünkü halletmem gereken daha başka işler vardı.'' gibi ifadeleri kapsar.

İçselleştirmek ve dışsallaştırmak.

Direk olarak Yükleme Teorisi'ndeki yapılan yanlışlara geçmek istiyorum çünkü işin en ilginç kısmı burada yatıyor.

Yapılan araştırmalar sonucunda olayların sebebini açıklarken bu 4 yanlışı çoğu kişi yapıyor.

Temel Yükleme Hatası : Bir kişi başka birinin etiketine bakarak yargılar.1977'de Ross ve diğer araştırmacıların  birlikte yaptığı deney için üç grup belirleniyor. İlk grup, ikinci grup için soru hazırlayanlardır. İkinci grup soruları cevaplayanlar ve üçüncü grubun amacı da bu iki grubu gözlemlemek. Deney sonunda gruplara  ''Hangi gruptakiler sizce daha akıllı ?'' soruluyor. En akıllı olanların soruları hazırlayanların olduğu düşünülüyor. En akıllı olmayanların ise soruyu cevaplayanların olduğu ortaya çıkıyor. Yani birisi bir şeyle özdeşleştirilse dahi bu o kişinin öyle olduğu anlamına gelmez.

Yanlış Fikir Birliği : Bu da daha çok ''Ben yapıyorsam onlar da kesin yapıyordur.'' mantığında olanların düştüğü yanılgıdır. Araştırmacılar, öğrencilere üzerinde sembol olan bir tişörtü giyip kampüste dolaşır mıydınız diye sorduklarında evet ya da hayır diye cevap veren öğrencilere  ''Peki bu tişörtü sizce başkaları da giyer mi ?/ giymez mi ?'' diye sorulduğunda evet diyenler yine evet diğerleri de giyerdi ya da hayır diyenler hayır onlar da giymezdi dedikleri gözlemlenmiş.


Kendine hizmet eden yükleme yanlılığı: Burada devreye daha demin yukarıdaki anlattığım içşelleştirme ve dışsallaştırma meselesi geliyor. Hayatınızda bir şeyi başardığımızda bunun nedenini içselleştirerek ''Başardım, çünkü ben çalışkanım, dakiğim, akıllıyım...'' diyerekten bunu kendimize göre açıklarız ama durum tam tersi olunca ''Ama bu iş çok zordu, kötü günümdeydim'' deme potansiyelimiz araştırmalar neticesinde desteklenmiş.


Gözleyici-eylemi yapan etkisi: Patronunuz sizden ve bir arkadaşınızdan sunum yapmanızı istedi. Arkadaşınızın sunumunda bir şeyler hoşunuza gitmediğinde ''Nasıl yapacağını bilmiyor herhalde, çalışmamış gibi'' ifadelerle içselleştirerek noktayı koyuyorsunuz. Eğer siz sunum yaparken bir şeyleri doğru yapmazsanız kendi savunmanız olarak ''Ama benim başka işlerim vardı.'' dediğinizde durumu dışsallaştırarak kendizini rahatlatmaya çalışıyorsunuz. Yine bu da çok sık rastlanabilen yanlış anlaşılmalardan biri.


Evet sevgili okurlar bugün ki yazımızın sonuna geldik. 

Haftaya görüşmek üzere.






9 Mayıs 2018 Çarşamba

SOSYAL HAYAT VE KULÜPLER

Hoşgeldiniz sevgili okurlar,

Bugün sizlere okulumuzdaki çeşitli sosyal aktivitelerden ve kulüplerden bahsedeceğim.

Hazırsanız başlayalım...


''KEŞFETMEYE DEVAM'' adlı yazıda da belirttiğim üzere GPC 100 dersi kapsamında kulüp masalarının kurulu olduğu yere gittiğimde karşıma birçok seçenek çıkmıştı.

Gelmeden önce Ağustos sıraları bu okula geleceğim kesin olunca hangi kulüplere katılırsam hem benim faydalanabileceğim hem de faydamın dokunabileceğini düşündüklerimi seçmeye özen göstermeye karar vermiştim.

Aklımda bir liste vardı. Yeteneklerimi ve özelliklerimi göz önünde bulundurarak ''Fotoğrafçılık, Toplum Gönüllüleri, Psikoloji, Güzel Sanatlar, Voleybol'' kulüplerinde yer almayı planladım. Voleybol kulübü hariç diğer kulüplerde etkin rol almaya çalıştım. Size şöyle söyleyeyim : Mazaretiniz olmadığı sürece dahil olduğunuz kulüplerin tüm kulüp toplantılarına katılın çünkü bu bile sizi diğerlerinden ayrı kılabilir. Kulüplere üye olmanın avantajı hem güzel vakit geçirmeniz hem de yeni insanlar tanıyarak kampüse uyum sürecinizi daha kolay atlatmanızı sağlaması.

Her hafta başında e-posta adresinize ''Kampüste Bu Hafta'' başlıklı bir program iletiliyor. Bu programda o hafta içinde okulda yer alacak olan seminerleri, konserleri,sergileri, atölyeleri, film gösterimlerini ve sahne performanslarını görebiliyorsunuz. Kıbrıs, Türkiye'deki büyük şehirlere oranla daha az konferanslara ev sahipliği yapıyor. Yararlı bir konferansa gitmek isteseniz bile Güzelyurt'tan Lefkoşa'ya, Gazimağusa'ya  ya da kampüsten Girne'ye gitrmek yorucu ve zaman alıcı fakat okul olarak bence bu konuda çok da kötü bir durumda sayılmayız çünkü okulun bu ihtiyacı gidermek adına elinden geleni yaptığını düşünüyorum.

İlginizi çeken bir konudaki etkinliklere mutlaka katılmaya çalışın.

Biraz da sosyal hayat penceresinden ODTÜ'ye ve Kıbrıs'a bakalım.

Bilindiği üzere Kıbrıs turizm alanında ilerleme kaydeden bir yer. Oteller, restaruantlar, barlar, tarihi mekanlar, Türkiye'de olmayan kumarhaneler ve striptiz kulüpleri... Yalnız kumarhanelere girmek için 25 yaşından büyük olmanız ve öğrenci olmamanız gerekiyor yoksa okuldan atılıp bir daha Kıbrıs'a gelemeyebilirsiniz.

İlk geldiğim zamanlarda sanki tatil köyüne gelmişim gibi hissetmiştim. Akdeniz iklimin getirdiği sıcak ve güneşli günler, gökyüzünün daha önce şahit olmadığım renkleri, arada bir yağan hafif yağmurlar buna sebep oluyor olabilir. Derslere giriyor, arkadaşlarla voleybol oynuyor ve beni bekleyen yeni deneyimlere ulaşmak istiyordum. Size Kıbrıs'tan şikayet etmenize sebep olacak bir konu hakkında da bilgilendirmek istiyorum: Ulaşım.

ULAŞIM

Okulun Güzelyurt'a olan servisleri her saat başında  sabah 8'den gece 12'ye kadar çalışıyor. Kalkanlı'dan geçen servis yol güzergahı üzerindeki başka duraklarda da duruyor. Haftasonların da ise her 2 saatte bir çalışıyorlar.

Eğer ehliyetiniz varsa Kıbrıs'ın tadını doya doya gezerek çıkarmak için diğerlerinden 1-0 öndesiniz.
Araba demek gezmek demek kısacası (Bakım masraflarını saymazsak).

Diyelim ki arkadaşlarınız ile akşam saatlerinde Lefkoşa'da eğlenmek istiyorsunuz. Kampüs ve Lefkoşa arası ortalama 1 saat 10 dakika sürüyor. Arabanız yok ve Çimen'i kullanmak istiyorsunuz.  Oraya Çimen'le gitseniz dahi akşam 10-11 gibi Çimen sizi Güzelyurt'a kadar bırakamaz çünkü en son Çimen 7'de hareket ediyor.

Arkadaşlarınızla Lefkoşa'dan kampüse dönmeniz için bazı seçenkler şunlar:


  • İmece'ye ''Şu saate Lefkoşa'dan okula gelen var mı ?'' diye sormak
  • Korsan taksi bulmak
  • Otostop çekmek
  • Taksiye binmek 


Her ne kadar içinizi karartmış olsam da aslında kulüpler diğer yerlere geziler düzenliyor ve öğrenciler genellikle bu gezilere katılarak Kıbrıs'ın farklı yerlerini görebiliyorlar. Hatta Doğa Sporları Topluluğu etkin olarak çalışığından Kıbrıs'ın farklı yerlerinde kamp yapmanın keyfini de çıkarabiliyorsunuz. Ya da başka topluluklarla da gezi düzenleniyor.

Birçok sanatçının burada konseri oluyor. Başka üniversitelerde konser olduğunda buradan servisler kalkabiliyor.

Ayrıca yılbaşı geldiğinde çoğu şarkıcı burayı tercih edebiliyor. Genellikle otellerde sahne alıyorlar ve ancak otele en az 2-3 günlük rezervasyon yapmalısınız ki bu konserlere katılabilirsiniz. Aynı zamanda yılbaşını arkadaşlarınızla Girne'de bir villa kiralayıp eğlenmek isterseniz ev sahipleri en az 2 günlüğüne kiralamanızı bekliyor.

Okul çapında düzenlenen bazı etkinliklere Sahne Sanatları, Bahar Şenliği, Korku Gecesi örnek verilebilir.

Korku Gecesi'nde bir tünel hazırlanıyor ve bu tünelden sonra Rauf Denktaş Salonu'na geçiyorsunuz. Daha sonrasında birkaç kısa korkunç filmin ardından asıl 3 uzun korku filmleri başlıyor.

Sahne Sanatları'nda okulun Dans, Halk Bilimleri, Müzik, Müzikal, Akapella toplulukları bir araya gelip hazırladıkları gösterileri sunuyor.

Bahar Şenliği zamanında konserler ve yarışmalar derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Sürprizlerle dolu 3 gün size gülümseyecek (Sınavınız, ödeviniz ve o gün dersiniz olmadığı müddetçe).

Diğer hafta ne anlatacağım da bu seferlik sürpriz olsun :)

Hoşçakalın






2 Mayıs 2018 Çarşamba

4 ADIMDA AKADEMİK HAYAT (HOCAM ?)

Hoşgeldiniz sevgili okurlar,

Geçen hafta buraya gelirken başıma gelen aksiliklerden söz etmiştim. Şimdi ise daha çok akademik hayat üzerinde birkaç şey dile getireceğim.

1- Hazırlık

Hazırlık okuyacak öğrenciler, yapılan İngilizce seviye belirleme sınavından sonra ilk dönem için; 

  • Beginner, 
  • Elementary, 
  • Pre-Intermediate,
  • Intermediate
  • ETP diye kurlara ayrılıyor. 

Bu süreçte okul size akademik düzeyde anlayabileceğiniz kadar İngilizce seviyenizi yükseltmeye çalışıyor. Başka bir deyişle dersleri anlamanız için gerekli olan temeli vermeyi hedefliyor. Böylece İngilizce Muafiyet Sınavı'nın ya da sık sık duyacağınız ismiyle 'Prof' un ölçültüğü akademik becerileri de kazanmanız bekleniyor. 

Sınıfta yapılan çoğu şeyden puan alabiliyorsunuz. Örneğin midtermler, habersiz ve haberli quizler, çeşitli ödevler... Alacağınız puanlar size Haziran sınavına girmeniz için avantaj sağlayacak. Aynı zamanda muafiyet sınavında başarılı olmanızı da. 

Muafiyet sınavı 5 kez yapılıyor. 

Haziran'daki sınava girip bölüme başlamak istiyorsanız tüm yıl boyunca belirli bir puan sınırını tutturmanız gerekiyor. 

Temmuz'daki sınav sadece yaz okuluna kalanlar için. 
Ek bilgi : Bu kampüste okuyan hazırlık öğrencileri için yaz okulu sadece Kıbrıs Kampüsü'nde oluyor.  

Eylül'deki sınav hem okula yeni başlayıp hazırlıktan muaf olmak isteyenler, hem de Haziran ya da Ağustos'taki sınavlarda yeterli başarıyı gösteremeyen kişiler girebiliyor. 

Eğer bu sınavlarda da yine istenilen başarıya ulaşılamazsa Ekim'deki sınava girebiliyorlar. 

Sadece ETP olabilenlerin dönem sonunda girebildikleri Ocak sınavı var. 

Hala daha olmazsa okul 1 yıl daha şans tanıyor.  

Bazı şeylere zamanla alışacaksınız: Sınav düzeni, yan sınıflardan gelen sıra seslerinden 'pop quiz' olacağının anlaşılması, tatlı anılar ve daha bir çoğu... 

Ben hazırlık okumadığıma rağmen bu kadar çok şeyi arkadaşlarım sayesinde biliyorum, onlara buradan teşekkürlerimi iletiyorum ve sizlerle paylaşıyorum.

''Üniversite'ye geldim, çok rahat olacağım artık, lise gibi olmayacak...'' gibi argümanlar maalesef ODTÜ için geçerli değil. Zira her yerde olduğu gibi eğer çalışırsanız hakkınızı alırsınız. 

Hazırlık okumanın iyi yanlarına gelecek olursak : kendi yaşıtlarınızdan, her bölümden insanı tanımanız, kulüplere ya da sosyal aktivitelere daha çok zaman ayırmanız, kendinizi keşfetmeniz açısından önemli olabilir. Bir arkadaşım bana hazırlık okumadığım için 1-0 yenik başladığımı
söylemişti ama ben tam tersini düşünüyorum. Direk bölüme başladığım için de mutluyum.

2- Bölüm Olmak - Dersler
Muafiyet sınav sonuçlarına baktınız ve çıkan ekranda 60 ve üstü bir not yazıyor. Tebrikler ! Artık bölüme başlayabilirsiniz ve siz artık 'bölümlüsünüz'. Uzun zamandır arzuladığınız 'profu geçme' aşamasını tamamladınız. Şimdi her şey daha mı güzel olacak ? Size bağlı.

Ders seçimlerinin olduğu gün IT'ye gittiğinizde yardıma ihtiyacınız olursa yanınızdakinden ya da oralarda bulunan birilerinden yardım isteyin, çekinmeyin. Emin olun insanlar size yardım eli uzatacaktır. 

Ders seçiminin yapıldığı , hangi dersleri alacağınızın yazılı olduğu yer ve CET'i (belirli dersin hangi section'ının müsait olduğunu ve sınav tarihlerininde duyurulduğu sistem) kullanarak bu işi kolaylıkla halledebilirsiniz. 

Bir de akademik danışmanınızı sistemden öğrenmeniz gerekli. Sonrasında akademik danışmanınızın yanına gidip seçtiğiniz dersleri onaylattırıyorsunuz ve bitti. 

Artık siz 1. sınıf derslerini alan bir üniversite öğrencisi oldunuz. İlk başlarda biraz zorlansanız da gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Devamsızlık yapmamaya özen gösterin. Anlamadığınız yerleri kesinlikle hocalara sorun, size detaylıca cevap veriyorlar. Hatta bazen dersin bitmiş olmasına rağmen 15-20 dakika daha hoca ile o soru üzerinde tartışığımız zamanlarda olabiliyor. Belki bu sadece benim bölümüm için geçerli olabilir ama gördüğüm kadarıyla hocalar ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Ofis saatlerinde hocalar ile görüşebilirsiniz. 

3- Sınavlar

Her öğrencinin korkulu rüyasıdır. Hele de burada. Siz arkadaşlarınızla Kalkanlı'da, Girne'de ya da Kıbrıs'ın herhangi bir köşesinde eğlencenin dibine vururken onlar size usulca, yavaş yavaş yaklaşır. 

Her gün düzenli ders çalışıp tekrar yapan biri değilseniz, geçmiş olsun. Kısa süreli hafızanız sizi belirli bir yere kadar götürdükten sonra size veda edecek.

Öğrencinin ders çalışma alışkanlığı burada çok önemli. Yumurta kapıya dayanınca çalışmaya başlamak çok büyük bir hata. (Maalesef ben de bazen böyleyim, itiraf ediyorum.) Sınavların zorluğu dersten derse, kişiden kişiye ve bölümden bölüme göre değişiyor. Kimi öğrenci ders çalışmayı seviyor, kimi öğrenci bunu sadece bir zorunluluk olarak gördüğü için yapıyor. Kimisi sorumluluğunun bilincinde oluyor, kimisi de 'Hallederiz ya, sıkıntı yapma' demeyi tercih ediyor. İki grubunda sınavlar sırasında yaşadıklarını da göz önüne alırsak bütün bunlar o kişinin kendisinde son buluyor.

Psikoloji bölümü için konuşacak olursak, genellikle eğer adamakıllı çalıştıysanız, sınavlar o kadarda zor olmuyor. Şunu da es geçmemek gerek: Mühendisliklerde durum daha farklı çünkü onların ders yükü daha fazla ama yukarıda da belirttiğim gibi günü gününe her şeyi zamanında hallederseniz ve sosyal hayatınızla dersleri dengelerseniz çok sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum.  Dersleri can kulağıyla dinleyip not alıyorsanız büyük ihtimalle ortalamınız da ona göre yüksek olacaktır. Hayatınızda çok uç bir olay olmadığı sürece.

4- Ödevler

Öncellikle size ODTUClass'ın ve Turnitin'in ne olduğundan bahsetmek istiyorum. 

ODTUClass, derslerde işlenen materyallerin yer aldığı ve hocanın da duruma göre derse yönelik destekleyici belgeleri yüklediği, sınav sonuçlarının açıklandığı ve devamsızlığınızı görebileceğiniz bir sistem. 

Eğer bir yazı ödeviniz varsa bunu Turnitin denen bir yere yüklümelisiniz. Turnitin'in amacı intihal, başkasının fikirlerini kendinmiş gibi gösterme, suçunu önlemek. Ya da başkasının fikrini kaynak göstermeden olduğu gibi yazmak... Bunların detaylarını özellikle İngilizce dersinde çok ayrıntılı öğreneceksiniz.

Verilen ödevleri zamanında yapmak çok önemli. İkidir zaman üzerinde duruyorum çünkü gerçekten zamanı nasıl harcadığınızı bilmeniz gerek. 

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Haftaya kampüsteki sosyal hayat üzerinde duracağım. 

Hoşçakalın...